LegenD StaR
Fikralar
FIKRA ARŞİVİ
FIKRANO: 0000
Yastıkaltı
Salamon Temel'e dert yanıyor.
-Çok korkuyorum,onun için para cüzdanımı yastığımın altına koyup öyle uyuyorum.
Temel,
-Pen öyle yapamayrum.Yastık çok yüksekte oldumi uyuyamayrum..
FIKRANO: 0001
Hepsi eriyor
Çay Sekerleri Deli , kahveye girdi.Bos bir masaya oturup ocaga seslendi :
- Bana bir çay!..
Çay geldi , sekerleri atip karistirdi.Garsonadan yine seker istedi. Onlari da atip karistirdi, yeniden istedi. Garson :
- Sekiz seker koydun çaya, dedi.Bizimki Şaşkın şaşkın
- Koydum ama , iste görüyürsun, hepsi eriyor!..
FIKRANO: 0002
İyi Para
Kilisede dugunun baslamasina cok az zaman var.. damat rahibin yanina yaklasip isildiyor.. "Bakin.. size verecegim $100 karsiliginda evlilik yeminimizde birtakim degisiklikler yapmanizi istiyorum.. hani su bana soracaginiz sonsuza dek seveceginize, koruyacaginiza, sadik kalacaginiza yemin ediyor musunuz?" kismi var ya, onu metinden cikarmanizi istiyorum... "
Rahip gulumseyerek basini salliyor ve damat rahibin avucuna $100 sıkıştırıp iceri donuyor...
Ve dugun basliyor... herkes yerini aliyor, gelin ve damat rahibin onunde bulusuyor ve yeminler okunmaya baslaniyor....
Sira damadin yeminine gelince damadin gozleri hain hain parliyor.. ve rahip damata soruyor: "....... esinizin daima bir adim gerisinden yuruyeceginize, her emrini ve dilegini yerine getireceginize,her sabah kahvaltisini hazirlayip ayagina kadar gotureceginize,ve ikiniz de yasadiginiz surece baska kadinlara yan gozle bile bakmayacaginiza yemin ediyor musunuz...?"
Tabi damat bu beklenmedik is karsisinda gozleri faltasi gibi aciliyor..saga sola bakiyor.. bi yutkunuyor.. ve kisik bir sesle:
"E..eee..evet efendim"...
Ve toren sona erdikten sonra damat hisimla rahibin karsisina dikiliyor:
"Bir anlasma yaptigimizi saniyordum!!!!"
Rahip gulumseyerek cevapliyor:
"Esiniz daha iyi para verdi.... "
FIKRANO: 0003
Yürürken
Doktor Temel'e sormuş,
-Bacağın nasıl?
-Hala sekeyrum.
-Devamlı mı?
-Yok daa yürurken..
FIKRANO: 0004
Budala
Psikolog karşısındaki sinir hastası bir genci teste tabi tutmaktadır.Kağıt üstüne bir dikörtgen çizip :
-Bu size neyi hatırlatıyor?diye sorar.
Hasta :
-İçinde kadın bulunan bir yatağı, diye cevap verir.Arkasından psikolog kağıda büyükçe bir kare çizer.Hasta, bu kez :
-İçi kadın dolu bir oda, der.
Derken, çok büyük bir dikdörtgen çizdiğinde, hasta bu sefer de :
-Bu da içi kadın dolu bir ev, deyince, psikolog dayanamaz :
-Tamam beyefendi, der.Siz bir kadın budalasısınız.
Ama psikolog daha lafını bitirmeden, hasta bağırır :
-Ne, ben mi?Aslında sen kadın budalasısın be! Sabahtah beri bana terbiyesiz resimler çiziyorsun...
FIKRANO: 0005
On yaş
Temel şapka alacakmış,bir tane denemiş,yanındakiler,
-Bu seni on yaş genç gösterdi,bunu al demişler.
Temel istememiş.Hediye etmek istemişler.
-İstemeyrum,her çıkarışta on yaş ihtiyar cörünmek istemeyrum daa!..
FIKRANO: 0006
100 duvar
İki deli yüz duvarı olan hastahaneden kaçmaya karar vermişler 99 duvarı aşmışlar.Biri sormuş :
-Yoruldun mu?
Öteki :
-Evet, demiş.
99 duvarı aşıp geri hastahaneye dönmüşler.
FIKRANO: 0007
Havuz
Delinin birisi bilmeden havuza düşmüş. Bunu da bir başka deli görmüş ve omu kurtarmak için havuza atlamış ve de kurtarmış. Doktorlar sonra kurtaranı çağırmışlar ve tebrik etmişler ve de "Havuza düşeni çağır da, onunla konuşalım" demişler. Kutaran deli de "Olmaz, onu kurusun diye astım" demiş...
FIKRANO: 0008
Soğuk su
Torun, çiftliginde yasayan 90 yasindaki dedesini ziyarete gitmis, hafta sonu..
Sabah kahvaltida dedesi ona sahanda yumurta yapmis..Adam bakmis tabakta yag ve yumurta disinda bazi seyler var..
-"Dede" demis.. "Bu tabak temiz mi?.."
-"Soguksu bu kadar temizler" demis, dedesi..
-"Otur da kahvaltini yap.."
Ögleyin dedesi mangalda et yaparken, gene bakmis, tabakta siyah lekeler..
Gene sormus..
-"Dede, bu tabagin temiz oldugundan emin misin?.."
-"Soguksu bu kadar temizler" demis, dedesi.. "
İkide birde bana bunu sorup durma.. "
Aksam yemege oturmuslar. Torun tabaga bakmis gene, tam agzini açacakken yutkunmus, susmus.. Yemis yemegini..Gece yarisina dogru, dedesine veda edip yola çikmak isterken, kapinin önünde
uyuklamakta olan köpek dikilmis ayaga..
Yolunu kesmis ve dislerini göstererek hirlamaya baslamis.Torun seslenmis..
-"Dede, köpegin beni birakmiyor.."
Televizyonda futbol maçi seyreden dede, kafasini bile çevirmeden bagirmis:
-"SOĞUKSU .. gel oğlum gel!.."
FIKRANO: 0009
Vali
Bir Mülkiye müfettisi doguya teftise giderken ihtiyar bir Erzurum'lu köylüye misafir olmustu.Sohbet sirasinda sordu:
-Baba, memlekette kaç vali gördün?
-On, onbes vali hetirimdedir...
-Peki bunlardan kaçi hizmet etti, kaçindan memnunsunuz?
-Allah geni geni rehmet etsin, Mustafa Pasa'dan çoh memnunduh!
-Bu Mustafa Pasa ne hizmetler etti ki onbes valinin içinde ona rahnet okudun?
-Beg, o vali Erzürüm'e varmadan yoldayken vefat etmisdi. Gerisini sen anna!
FIKRANO: 0010
Dolandır
Köyün birinde meşur bir dolandırıcı varmış,dolandırmadıgı kimse kalmamış.Meraklılardan biri dolandırıcıya gider beni dolandır der.Dolandırıcı takımlarım ustada tamirde,100 Dolara ihtiyacım var der ve 100 doları alınca bir daha gelmez.Adam halen dolandırıcıyı kendisini dolandırması için beklemektedir..
FIKRANO: 0011
Texaslı
Bir İngiliz doktor diyor ki :
-"Tıp bilimi bizde öyle ilerledi ki, biz bir adamın beynini alırız ve başkasına koyarız ve onu altı haftada iş arayacak hale getiririz."
Alman doktor diyor ki :
-"Bu hiç birşey değil; biz bir adamın beynini çıkarırız ve başkasına koyarız ve onu dört haftada şavaşa hazır hale getiririz."
Amerikalı doktor da diyor ki ;
-"Beyler siz çok geridesiniz. Biz Teksastan bir beyinsizi aldık ve beyazsaraya koyduk. Şimdi ülkenin yarısı iş arıyor, yarısı da savaşa hazırlanıyor."
FIKRANO: 0012
Hitler
Hitler üç esir yakalamis, Ingiliz, Fransiz ve bir Yahudi.
- "Size soru soracagim, bilirseniz sizi birakacagim" demis.
Ingiliz'e sormus
- "Titanik kaç yilinda batti?"
Ingiliz hemen cevap vermis
- "1912" diye.
Hitler göndermis Ilgiliz'i. Fransiz'a sormus bu kez:
- "Titanik'te kaç kisi öldü?"
Fransiz cevap vermis
- "1050".
- "Tamam, sen de gidebilirsin" diye özgür birakmis.
Ve Yahudi'ye dönmüs;
- "Say lan isimlerini!"
FIKRANO: 0013
Opera
Temel'i operaya götürmüşler.
-Adam niye kızmış kariya
-Kızmamış
-O zaman kari niye bağırayi
FIKRANO: 0014
İstatistik
* Yüzde 10 olasılıkla tüm hırsızlar sol ellidir.
* Tüm kutup ayıları sol ellidir.
* Eğer arabanız çalınmışsa hırsız yüzde 10 olasılıkla bir kutup ayısıdır!
* İşsiz adamların yüzde 39'u gözlük kullanır.
* Çalışan adamların yüzde 80'i gözlük kullanır.
* Çalışmak gözleri bozar!
* Tüm köpekler hayvandır.
* Tüm kediler hayvandır.
* O zaman tüm köpekler kedidir
* Tüm dünyada her saniye 4000 kutu bira açılır.
* Tüm dünyada her saniye 10 bebek ana rahmine düşer
* Her bira açtığınızda, 1/400 olasılıkla hamile kalabilirsiniz!
FIKRANO: 0015
Havuz
Hollywood'da bir parti veriliyor,guzel bir evde.Partinin sahibi partiye heyecan ve degisim katmak icin mikrofonu eline alip basliyor:
-Arkadaslar akvaryumdaki iki pirana'yi bu havuza atacagim. Havuza atlayip karsiya cikan arkadas su gordugunuz sarisinla sabaha kadar eglenebilir. Kimsede ses seda yok.
-Bu esmeride sunuyoruz.
Yine kimsede ses yok.
-Bu kumral bayani da hadiye ediyoruz.
Yine ses yok.
-Bu ibneyi de veriyoruz.
Slaaaaash¦... Adamin biri suda hizla yuzuyor ve karsiya geciyor.Tekrar kosup havuzun obur kenarina geliyor:
-Nerede o ****?
-Beyefendi o havuzun karşısında
Adam saskin saskin:
-O degil, Beni havuza iten **** nerede?
FIKRANO: 0016
Akillanma
Temel on sekizlik oğlunu evlendiriyor. Çok erken değil mi diye soranlara,
- Simdi evlensin, sonra akli paşina celir, o zaman da evlentiremem, diyor.
FIKRANO: 0017
2 Kilo Yeter
Adamın biri, Kayseriliye sormuş :
-Bir eşeği boyamak için kaç kilo boya gerek!
Adamı baştan ayağa süzen Kayserili :
-Senin boydaki bir eşek için iki kilo yeter!
FIKRANO: 0018
Tramplen
Temel :
- Yüzme havuzuna cittim, peni attilar
demiş. Nedeni sorulunca:
- Havuza işedum, demiş.
- Amaan herkes işiyor, seni niye kovdular, denince Temel şöyle cevap vermiş:
- Tramplenden işedum.
FIKRANO: 0019
Yaralı temel
Temel yüksek bir binanin altinci katindan asagi düser.Hemen basina merakli bir kalabalik toplanir.Yoldan geçen bir adam merakli kalabaligi yararak yarali temele dogru egilerek sorar;
-Hayrola kardes ne oldu.
Yarali temel güç bela konusarak cevaplar.
-Haçan bilmeyrum pende simdu celdum
FIKRANO: 0020
Deniz Feneri
Bi amerikan ucak gemisi seyir halinde ilerlerken radar ekraninda bir baska eko gorur,ucak gemisi komutani derhal telsiz e gecerek konusmaya baslar "Onumde bana dogru yaklasmakta olan gemi derhal aksi rotaya donerek yolumdan cekil!" karsidan cevap gelir "siz cekilin" komutan sinirlenir ve tekrar eder "onumdeki (pruvamdaki)gemi burasi amerikan ucak gemisi derhal cekil " karsidan ise bir muddet sonra cevap gelir "burasi da Deniz feneri istasyonu"
Bu Günlük Bu Kadar Yarın Dewam Ederiz bye
FIKRA NO : 21
Ondan iyi doktor yok
Kulakları duymayan bir adam hastanede yatan bir arkadaşını ziyarete gitmek istemiş.Düşünmüş ben ne sorarım, o ne cevap verir, diye. Klasik cevaplara göre konuşmayı tasarlamış, cümlelerini zihninde hazırlamış."Nasılsınız" derim, o da "İyiyim" der.Bende, "Oooh ne güzel"
der, devam ederim.Hastaneye gidip arkadaşının başucuna varmış.
-Nasılsın, iyi misin?
-Ölüyorum.
-Oooh, ooh ne iyi.Ne ilaç veriyorlar?
-Zehir.
-O ilaç çok iyidir.Doktorun kim?
-Azrail.
-Ondan iyi doktor yoktur.
FIKRA NO : 22
Şeker
Küçük Onur 4-5 yasilarina gelince annesine sormus:
- anne ben nasil dunyaya geldim? annesi
- bir aksam babam bi seker aldi ve yastigin altina koydu sabah bi baktik ki sen varsin.
Bunu duyan Onur durur mu, hemen ayni aksam gitmis bi seker almis ve yastigin altina yerlestirmis...
Sabah kalkmis ki bir de ne gorsun sekerin kokusunu alan karincalar temel yastigin altina ususmus. Bunun uzerine Onur:
- ahhh ahh hepinizi oldururdum ama baba yuregi dayanmiyor.
FIKRA NO : 23
Öldükten sonra
Rusya'da torunu babaannesine sormuş. "Lenin nasıl biri?" Babaanne " Çok iyi biriydi bize ekmek verdi" demiş. Torun "Peki Brejnew nasıl biriydi?" Babaanne "Çok kötüydü çok insan öldürdü ve bizi ekmeksiz bıraktı" Torun "Peki Yeltsin nasıl?" Babaanne " Eee daha bilmiyoruz. Öldüğü zaman öğreniriz."
FIKRA NO : 24
Alışkanlık
Doktor, hastasını uyarmış :
-Bakın, sonra söylemediydi demeyin, bu uyku haplarına devam edecek olursanız, sizde alışkanlık yaratır.
Hasta bilgiç bilgiç gülümsemiş :
-Sen ne diyorsun Doktor Bey! Ben bu hapları evelallah yirmi yıldır alırım, henüz alışkanlık yaptığını görmedim daha!
FIKRA NO : 25
Kamp
Temel ve Dursun, Güney Amerikada bir kampa giderler. Rahat olsun diye, karyolada yatmaya baslarlar. Temel üstte, Dursun alttadir. Ilk gün ve ikinci gün kizilderililer gelip Temel i döverler. Fakat Dursun a hiç bir sey olmamistir. Temel, Dursun la yerini degisir. Üçüncü gün de, kizilderililer gelir ve sef:
-"Yahu,biz üstteki adami çok dövdük, bugün de alttakini dövelim" der, ve yine Temel i dövüp giderler.
FIKRA NO : 26
Uyanık Eco
Birgün A.Necdet Sezerle Ecevit avrupada bir konseye katılıyorlar bizimkiler tam yemeğe başlayacaklar ecevitin gözü sezere takılıyor sezer o anda vay be ne güzel kaşık bunu semraya götürsem iyi sükse yaparım deyip kaşığı cebine indiriyor bunu gören ecevit içinden ulan bunu rahşan semrada görürüse oda ister deyip bitane araklamaya karar veriyor tabi konseyde herkesin önünde bir çan var kaşığı buna vurunca konuşma sırası sana geçiyor ecevit tam kaşığı alacak kaşık çana çarpıyor bunu üzerine ecevit bizi davet ettiniz sağolun deyip olayı kapatıyor tam tekrar davranıyor yine çarpıyor yine yine derken ecevit sinirleniyor son bidefa daha alacakken yine çarpıyor bu sefer ecevit diyorki: Bakın size bir sihirbazlık yapacam şimdi şu kaşığı göüyorsunuz dikkatli bakın şimdi bunu alıyorum cebime indiriyorum bakın sezerin cebinden çıkıyor
FIKRA NO : 27
Bağırmamiştur
Dilbilgisi dersiydi.Ögretmen çocuklara soru sordu:
-Çocuklar,bağirmadim,bağirmadin,bağirmadi deyince ne anlarsiniz?
Ögretmen çok parmak beklerken kimse parmak kaldirmadi.Neden sonra temel parmak kaldirdi:
-Telaşa gerek yoktur,kimse bağırmamiştur.
FIKRA NO : 28
Çamaşır
Çogunlugunu lazlarin teşkil ettigi komando bölügü 10 gündür ormanda,çamurda, aç susuz pislik içinde egitim yapmaktadir.11.nci gün komutan çavus Dursun'u çağırır:
-Çavus,10 gündür bölük gayet iyi bir performans gösterdi bizde onlari ödüllendirelim, bugün çamasir degistirebilirler artik.
Dursun:
-Basüstüne Komitanum.
Dursun çavus bir heves koşarak bölügü toplar:
-Sizlere çok sevinecegunuz bir haber cetirdum..Komitan izin verdi bugün erat çamasir degistirecek, siraya geçin degistirun.Temel sen Idrisle.Ismail sen Kemalla. Sadik sen Cemalla...
FIKRA NO : 29
Peştemal
Timur bir gun yanina Hoca'yi da alarak Aksehir'in Meydan Hamamina gider.
Soyunup pestemallara sarinip sicak bolume gecerler. Gobek tasinda oturup bir yandan sohbet ederken bir taraftan terlerler.
Derken Timur Hoca'ya sorar.
-Hoca sen bir deryasin! kiymet bicmesini bilirsin. Su halimle ben kac para ederim?...
Hoca;
-On akce der.
Kendisine bu kadar az kiymet bicilmesi Timur'u kuplere bindirir.
-Bre gafil sen bana nasil on akce ettigimi soylersin bu parayi sadece pestemal yapar! deyince
Nasreddin Hoca boynunu bukerek;
-Doğru ben onu hesaba katmadım! der.
FIKRA NO : 30
O zaman gör feryadi
Hoca esegini kaybetmis ve ariyor, bu arada da neseli bir turku tutturmus.
Birisi kendini sormaktan alikoyamaz:
-Hoca Efendi, esegini kaybettigini herkes bilirken, turku soylemeni duymak eglenceli gorunuyor. Oysa kaybina feryat edip aglaman beklenirdi!
-Son bir umidim, aptal mahlukun su kucuk tepenin arkasinda olabilecegidir, arkadas. Eger degilse, bekle ve gor o zaman sen bendeki aglamayi feryadi!
FIKRA NO : 31
Maç
İki Karadeniz takımı: Ordu sporla Sinop maç yapıyorlarmış. O esnada stadın yanından bir tren geçiyormuş. Sinoplular trenin düdüğünü hakemin biti düdüğü zannetmişler. Ve sahayı terk etmişler. Kalan 85 dakikada Ordu spor da gol atamayınca maç 0-0 berabere bitmiş.
FIKRA NO : 32
Bisküvi
Acemi er, levazım başçavuşuna yakınır :
-Başçavuşum, bize yemekte ördek böreği verdiler.Yemin ederim ki, içinde bir gram bile ördek eti yoktu.
-O halde? diye yanıtlar başçavuş.Sen hiç asker bisküvisi yedin mi?
-Şey...yani evet, başçavuşum.
-İçinden hiç asker çıktı mı, ulan!
FIKRA NO : 33
Kutup Ayısı
Yavru kutup ayisi babasinin yanina gelip sormus
-Baba ben gercekten kutup ayisi miyim?
-Elbette yavrum nereden cikardin bunu?
-Allah Allah?!.. deyip gitmis yavru ayi.
Bu sefer annesinin yanina gitmis ve sormus,
-Anne ben gercekten kutup ayisi miyim?
-Tabii evladim kutup ayisisin.
-Yani sen babami hic aldatmadin degil mi, ben gercekten babamin ogluyum.
-O ne bicim soz, baban duymasin ikimizi de oldurur.
yine Allah Allah?!.. deyip, yeniden babasinin yanina gitmis yavru ayi.
bir daha sormus yaa baba Allah askina doru sole bak beni evlatlik falan
almadiniz degil mi? yani ben sizin oz oglunuzum.
Baba dayanamamis artik oglum sen manyak misin dedim ya sana bizim
oglumuzsun diye, hem sen neden ikide birde soruyorsun ki bunu?
yavru ayi:
-Donuyorum anasini satayim donuyoruuuum yaaaa...
FIKRA NO : 34
Temel'in Rüyası
Temel, birgün rüyasında kendini balonda görmüş. Giderken balon delinmiş. Temel de parmağını deliğe sokmuş... Sabah uyandığında Temel'in parmağı Dursun'un burnundaymış...
FIKRA NO : 35
Şaklat
Kişin Bektasi ile Arap gemide ayni kamarada alt üst yataga düşmüşler. Aksama fasulya ile kafayi ceken Bektasi ve arkadasi, yataga girerler. Birara siddetli bombardimanla koku ortaligi zehirler. Bu durum arka arkaya yinelenince, Arap egilerek:
"Ya Bektasi, bu isi sessiz yapsan olmazmi?"
Bektasi umarsiz isi sessiz idare etmeye baslamis. Oysa ki, seslide Arap burnunu tikar zehhiri idareli kullanirmis, fakat ardi sira gelen sessizlere savunmasiz kalinca, daha cok rahatsiz olmus ve egilerek Bektasi'ye:
"şaklat ya bektaşi şaklat", demis.
FIKRA NO : 36
Trafik Canavarı
-Temel bir gun bol miktarda haşere ilaci icer...Koma halinde hastaneye kaldirilir. Komadan cikinca doktor:
-Zorun neydi o kadar ilaci ictin?
Temel heycanla inleyerek;
-Ben soforum yolda bir tabela gordum.
-Icunuzdeki trafik canavarini oldurun yazayi daa.
FIKRA NO : 37
Serbest seçim
Karadeniz kiyisindaki temelin oteline tam pansiyon kalmaya gelen istanbullu turist iki gun sonra feryadi basmis:
- Seyahat acentasi bizi buraya yollarken "yemekte serbest secim" diye yolladi. Oysa iki gundur yemeklerde hamsiden baska birsey yok. Nerede serbest secim?
-Temel aciklamis:
-İster yersiniz ister yemezsiniz. iste size serbest seçim..
FIKRA NO : 38
Ben senin yaşında
Küçük Mustafa ders çalışıyor, babası da köşesinde kahve içiyormuş.Bir aralık Mustafa sormuş :
-Baba, elektirik nedir?
-Elektirik?...Elektirik, şey!...Vallahi, ben de bilmiyorum oğlum.Ne kötü her gün görüp kullandığımız şey halbuki.
Mustafa boynunu bükmüş, tekrar çalışmaya koyulmuş.Bir zaman sonra tekrar seslenmiş :
-Baba!
-Ne var oğlum?
-Gök gürültüsü neden olur?
-Gök gürültüsü mü?Şey!Gök gürültüsü...Doğrusu ben de bilmiyorum...
Çocuk tekrar çalışmaya başlamış çaresiz.Biraz sonra tekrar seslenmiş :
-Baba!
Ardını getirmediği için babası merak etmiş :
-Ne vardı oğlum, birşey mi soracaktın?
-Hiç! deyip, boynunu bükmek zorunda kalmış çocuk.Babası devam etmiş konuşmaya :
-Söyle bakalım, ne soracaktın?.
-Yoo...Öyle pısırıklık etme, sor oğlum, sor!Ben hayatta bütün öğrendiklerimi sora sora öğrendim.
FIKRA NO : 39
Bayramdan Bayrama
Bektaşiye sormuşlar :
-Rakı içer misin?
-Akşamdaaaan akşaaaama...
-Namaz kılar mısın?
-Bayramdan bayrama, bayramdan bayrama...
FIKRA NO : 40
Eşkıya
Önlerini birden eskiyalar kesmis, eger isimleri akrabalarinin isimlerinden degilse öldüreceklermis.
Temel'e demis ki:
-"Senin adin ne?"
-"Adim Temel"
-"Tamam, seni öldürecem."
Sira Fadime'ye gelmis;
-"Senin adin ne?"
-"Fadime" demis
Sira yine Temel'e gelmis
-"Senin adin neydi?"
-"Adim Temel de kahvede Fadime diyular"
Fıkra No: 0041
Kawasaki
Temel yillarca çalistiktan sonra nihayet bir kawazaki sahibi olur motoru alir ve otoyolda denemeye çikar bir süre sonra gerekli hiza ciktinca önünde gitmekte olan mersedes otomobile yanasir cami tiklar söför cami acar ne var der temel abi sen kawazaki biliyonmu diye sorar adam git isine der basar gider temel hizla yetisir tekrar sorar abi sen kavazaki biliyonmu adam basar gider bu olay 3-4 kez devam eder mersedes söförü dayanamaz kenara ceker ve bekler bir süre gittikten sonra ileride bir kaza oldugunu görür iner arabasindan olay yerine yaklasir bide ne görsün temel kanlar içinde yerde yatar yanina yaklasir ne oldu der temel perisan hafif kafasini kaldirir abi sen kavazaki biliyonmu der kizgin adam biliyorum ne olmus der temel abi freninin yerini soracaktim der.
Fıkra No: 0042
Şarampol
Temel bir sirkette otobüs soförüymüs. Bir gün otobüsle sarampolden asagi yuvarlanmis. Otobüsten tek sag Temel çikmis. Ambulansta sormuslar:
-Kaza nasil oldu?
Temel de:
-Otobüsle cideydum ki iki koyin karsima çiktu, ben de kaza yaptum.
Ambulanstakiler çikismislar:
-Lan salak koyunlari ezseydin de yolcular ölmeseydi!, demisler.
Temel dogrularak cevap vermis:
-Ben de öyle yaptim. Birinci koyinu hakladum, ikincisi sarampole kaçtu! demis.
Fıkra No: 0043
Direk
Iki boyaci olan Temel (kisa boylu) ile Idris (uzun boylu), bir bayrak diregi boyama isini almislar.
Bu is icin ne kadar boya alacaklarini hesaplamak icin diregi olcmeye calismislar.
Capini olcmek kolay olmus ama yuksekligi??
Onu olcmek icin Temel Idris'in omuzlarina cikmis ama diregin tam tepesine ulasamamis.
Idris; "Ben senden uzun boyluyum. Bir de ben deneyim" deyip Temel'in omuzlarina cikmis ama gene ayni sonuc...
Oturup ne yapacaklarini dusunurken yanlarina iri-yari bir adam yaklasip ne yaptiklarini sormus.
Temel'le Idris sorunu anlattiktan sonra, adam diregi yerden guc bela sokup yere yatirmis.
Boyunu olcup tekrar yerine diktikten sonra yoluna devam etmis.
Gittikten sonra Idris'le Temel bakisip gulusmusler:
"Aptal herife bak! Biz ona yuksekluguni sorduk o bize uzunluguni verdi."
Fıkra No: 0044
Ne zaman?
Temel'e sormuşlar;
-"Kadınlardan hoslanmaya ne zaman basladin?"
-"Haçan erçek olmadiklarinu anladugum zaman."
Fıkra No: 0045
35 Yıllık
İki arkadaş golf oynayarak ve iyi vakit geçirerek halı gibi çimenlerle kaplı sahada dolaşmaktadırlar. Sahanın yanından geçen yolda büyük ve kalabalık bir cenaze konvoyu görürler. Adamlardan biri, şapkasını çıkartır, büyük bir saygıyla cenazeye doğru dönerek diz çöker, içinden bir kaç küçük dua mırıldanır ve yine aynı saygı ile ayağa kalkar.
Arkadaşı çok etkilenmiştir.
- "Hey!" der,
- "Sen gerçekten temiz yürekli iyi bir insansın!.."
- "Tabii," der adam.
- "Ne de olsa 35 yıllık karımdı."
Fıkra No: 0046
Yazı-Tura
Temel üniversite sınavına girmiş. Her soruda yazı-tura atarak cevapları vermiş. İki saat sonra öğrencilerin çoğu sınav kağıdını verip salonu terk etmiş. Temel ise hala yazı-tura atıyormuş. Sınav danışmanı, ne yaptığını anlamak için Temel’ in yanına gelmiş:
-Bütün sorular için yazı-tura atıyorsun, hala bitiremedin mi?
-Hocam, 1 saat önce bitirdim. Şimdi cevaplarımı kontrol ederim!...
Fıkra No: 0047
Kuyruk
Fadime,Temelcik'e,
-Kedinun kulağuni çekersen pen te senun kulağunu çekerum;çimdiklersen pen ta senu çimdiklerum,ona cöre.
-Pen ta kuyruğunu çekarum daa..
Fıkra No: 0048
10,9,8..
Adamin biri doktora gitmis.Doktor muayene etmis ve bizimki sormus:
-"Ne oldu doktor bey? Ne kadar ömrüm kaldi?" Doktor cevaplamis:
-"10" Bizimki de
-"Ne 10'u doktor bey, gün mü, ay mi sene mi?" Doktor:
-"9, 8, 7, 6...."
Fıkra No: 0049
Byram
Sabah kahvaltısında kadin eşine "Emininm sen bugünün ne olduğunu hatırlamıyorsun bile" der. "Tabi ki hatırlıyorum hayatım" diyen adam dışarı çıkar. Öğleye doğru evin kapısı çalınır. Çiçekçi çocuk, harika bir kırmızı gül bukaeti getirmiştir. Bir süre sonra kapı tekrar çalınır. Bu defa gelen, köşedeki pastanenin çırağıdır. O da kocaman bir çikolata kutusunu bırakıp gider. Öğleden sonra gelen bir kutudan da olağanüstü güzellikte bir elbise çıkar. Kadın kocasının dönmesini zor bekler ve daha kapıda boynuna sarılır ve de ekler:
-Önce çiçekler, sonra çikolata ve en son da mükemmel elbise. Bu, hayatıdaki en güzel Cumhuriyet Bayramı...
Fıkra No: 0050
Temel
Yargıç, otomobil çalmak suçundan sanık olarak karşısına getirilen Temel'esordu:
- Otomobil çalmışsın, bunu neden yaptın söyler misin?
- Sahibi yok sanmiştum...
- Peki, sahibi olmadığı kanısına nereden vardın?
- Mezarluğun önine parketmiştu da...
FIKRANO: 0000
Yastıkaltı
Salamon Temel'e dert yanıyor.
-Çok korkuyorum,onun için para cüzdanımı yastığımın altına koyup öyle uyuyorum.
Temel,
-Pen öyle yapamayrum.Yastık çok yüksekte oldumi uyuyamayrum..
FIKRANO: 0001
Hepsi eriyor
Çay Sekerleri Deli , kahveye girdi.Bos bir masaya oturup ocaga seslendi :
- Bana bir çay!..
Çay geldi , sekerleri atip karistirdi.Garsonadan yine seker istedi. Onlari da atip karistirdi, yeniden istedi. Garson :
- Sekiz seker koydun çaya, dedi.Bizimki Şaşkın şaşkın
- Koydum ama , iste görüyürsun, hepsi eriyor!..
FIKRANO: 0002
İyi Para
Kilisede dugunun baslamasina cok az zaman var.. damat rahibin yanina yaklasip isildiyor.. "Bakin.. size verecegim $100 karsiliginda evlilik yeminimizde birtakim degisiklikler yapmanizi istiyorum.. hani su bana soracaginiz sonsuza dek seveceginize, koruyacaginiza, sadik kalacaginiza yemin ediyor musunuz?" kismi var ya, onu metinden cikarmanizi istiyorum... "
Rahip gulumseyerek basini salliyor ve damat rahibin avucuna $100 sıkıştırıp iceri donuyor...
Ve dugun basliyor... herkes yerini aliyor, gelin ve damat rahibin onunde bulusuyor ve yeminler okunmaya baslaniyor....
Sira damadin yeminine gelince damadin gozleri hain hain parliyor.. ve rahip damata soruyor: "....... esinizin daima bir adim gerisinden yuruyeceginize, her emrini ve dilegini yerine getireceginize,her sabah kahvaltisini hazirlayip ayagina kadar gotureceginize,ve ikiniz de yasadiginiz surece baska kadinlara yan gozle bile bakmayacaginiza yemin ediyor musunuz...?"
Tabi damat bu beklenmedik is karsisinda gozleri faltasi gibi aciliyor..saga sola bakiyor.. bi yutkunuyor.. ve kisik bir sesle:
"E..eee..evet efendim"...
Ve toren sona erdikten sonra damat hisimla rahibin karsisina dikiliyor:
"Bir anlasma yaptigimizi saniyordum!!!!"
Rahip gulumseyerek cevapliyor:
"Esiniz daha iyi para verdi.... "
FIKRANO: 0003
Yürürken
Doktor Temel'e sormuş,
-Bacağın nasıl?
-Hala sekeyrum.
-Devamlı mı?
-Yok daa yürurken..
FIKRANO: 0004
Budala
Psikolog karşısındaki sinir hastası bir genci teste tabi tutmaktadır.Kağıt üstüne bir dikörtgen çizip :
-Bu size neyi hatırlatıyor?diye sorar.
Hasta :
-İçinde kadın bulunan bir yatağı, diye cevap verir.Arkasından psikolog kağıda büyükçe bir kare çizer.Hasta, bu kez :
-İçi kadın dolu bir oda, der.
Derken, çok büyük bir dikdörtgen çizdiğinde, hasta bu sefer de :
-Bu da içi kadın dolu bir ev, deyince, psikolog dayanamaz :
-Tamam beyefendi, der.Siz bir kadın budalasısınız.
Ama psikolog daha lafını bitirmeden, hasta bağırır :
-Ne, ben mi?Aslında sen kadın budalasısın be! Sabahtah beri bana terbiyesiz resimler çiziyorsun...
FIKRANO: 0005
On yaş
Temel şapka alacakmış,bir tane denemiş,yanındakiler,
-Bu seni on yaş genç gösterdi,bunu al demişler.
Temel istememiş.Hediye etmek istemişler.
-İstemeyrum,her çıkarışta on yaş ihtiyar cörünmek istemeyrum daa!..
FIKRANO: 0006
100 duvar
İki deli yüz duvarı olan hastahaneden kaçmaya karar vermişler 99 duvarı aşmışlar.Biri sormuş :
-Yoruldun mu?
Öteki :
-Evet, demiş.
99 duvarı aşıp geri hastahaneye dönmüşler.
FIKRANO: 0007
Havuz
Delinin birisi bilmeden havuza düşmüş. Bunu da bir başka deli görmüş ve omu kurtarmak için havuza atlamış ve de kurtarmış. Doktorlar sonra kurtaranı çağırmışlar ve tebrik etmişler ve de "Havuza düşeni çağır da, onunla konuşalım" demişler. Kutaran deli de "Olmaz, onu kurusun diye astım" demiş...
FIKRANO: 0008
Soğuk su
Torun, çiftliginde yasayan 90 yasindaki dedesini ziyarete gitmis, hafta sonu..
Sabah kahvaltida dedesi ona sahanda yumurta yapmis..Adam bakmis tabakta yag ve yumurta disinda bazi seyler var..
-"Dede" demis.. "Bu tabak temiz mi?.."
-"Soguksu bu kadar temizler" demis, dedesi..
-"Otur da kahvaltini yap.."
Ögleyin dedesi mangalda et yaparken, gene bakmis, tabakta siyah lekeler..
Gene sormus..
-"Dede, bu tabagin temiz oldugundan emin misin?.."
-"Soguksu bu kadar temizler" demis, dedesi.. "
İkide birde bana bunu sorup durma.. "
Aksam yemege oturmuslar. Torun tabaga bakmis gene, tam agzini açacakken yutkunmus, susmus.. Yemis yemegini..Gece yarisina dogru, dedesine veda edip yola çikmak isterken, kapinin önünde
uyuklamakta olan köpek dikilmis ayaga..
Yolunu kesmis ve dislerini göstererek hirlamaya baslamis.Torun seslenmis..
-"Dede, köpegin beni birakmiyor.."
Televizyonda futbol maçi seyreden dede, kafasini bile çevirmeden bagirmis:
-"SOĞUKSU .. gel oğlum gel!.."
FIKRANO: 0009
Vali
Bir Mülkiye müfettisi doguya teftise giderken ihtiyar bir Erzurum'lu köylüye misafir olmustu.Sohbet sirasinda sordu:
-Baba, memlekette kaç vali gördün?
-On, onbes vali hetirimdedir...
-Peki bunlardan kaçi hizmet etti, kaçindan memnunsunuz?
-Allah geni geni rehmet etsin, Mustafa Pasa'dan çoh memnunduh!
-Bu Mustafa Pasa ne hizmetler etti ki onbes valinin içinde ona rahnet okudun?
-Beg, o vali Erzürüm'e varmadan yoldayken vefat etmisdi. Gerisini sen anna!
FIKRANO: 0010
Dolandır
Köyün birinde meşur bir dolandırıcı varmış,dolandırmadıgı kimse kalmamış.Meraklılardan biri dolandırıcıya gider beni dolandır der.Dolandırıcı takımlarım ustada tamirde,100 Dolara ihtiyacım var der ve 100 doları alınca bir daha gelmez.Adam halen dolandırıcıyı kendisini dolandırması için beklemektedir..
FIKRANO: 0011
Texaslı
Bir İngiliz doktor diyor ki :
-"Tıp bilimi bizde öyle ilerledi ki, biz bir adamın beynini alırız ve başkasına koyarız ve onu altı haftada iş arayacak hale getiririz."
Alman doktor diyor ki :
-"Bu hiç birşey değil; biz bir adamın beynini çıkarırız ve başkasına koyarız ve onu dört haftada şavaşa hazır hale getiririz."
Amerikalı doktor da diyor ki ;
-"Beyler siz çok geridesiniz. Biz Teksastan bir beyinsizi aldık ve beyazsaraya koyduk. Şimdi ülkenin yarısı iş arıyor, yarısı da savaşa hazırlanıyor."
FIKRANO: 0012
Hitler
Hitler üç esir yakalamis, Ingiliz, Fransiz ve bir Yahudi.
- "Size soru soracagim, bilirseniz sizi birakacagim" demis.
Ingiliz'e sormus
- "Titanik kaç yilinda batti?"
Ingiliz hemen cevap vermis
- "1912" diye.
Hitler göndermis Ilgiliz'i. Fransiz'a sormus bu kez:
- "Titanik'te kaç kisi öldü?"
Fransiz cevap vermis
- "1050".
- "Tamam, sen de gidebilirsin" diye özgür birakmis.
Ve Yahudi'ye dönmüs;
- "Say lan isimlerini!"
FIKRANO: 0013
Opera
Temel'i operaya götürmüşler.
-Adam niye kızmış kariya
-Kızmamış
-O zaman kari niye bağırayi
FIKRANO: 0014
İstatistik
* Yüzde 10 olasılıkla tüm hırsızlar sol ellidir.
* Tüm kutup ayıları sol ellidir.
* Eğer arabanız çalınmışsa hırsız yüzde 10 olasılıkla bir kutup ayısıdır!
* İşsiz adamların yüzde 39'u gözlük kullanır.
* Çalışan adamların yüzde 80'i gözlük kullanır.
* Çalışmak gözleri bozar!
* Tüm köpekler hayvandır.
* Tüm kediler hayvandır.
* O zaman tüm köpekler kedidir
* Tüm dünyada her saniye 4000 kutu bira açılır.
* Tüm dünyada her saniye 10 bebek ana rahmine düşer
* Her bira açtığınızda, 1/400 olasılıkla hamile kalabilirsiniz!
FIKRANO: 0015
Havuz
Hollywood'da bir parti veriliyor,guzel bir evde.Partinin sahibi partiye heyecan ve degisim katmak icin mikrofonu eline alip basliyor:
-Arkadaslar akvaryumdaki iki pirana'yi bu havuza atacagim. Havuza atlayip karsiya cikan arkadas su gordugunuz sarisinla sabaha kadar eglenebilir. Kimsede ses seda yok.
-Bu esmeride sunuyoruz.
Yine kimsede ses yok.
-Bu kumral bayani da hadiye ediyoruz.
Yine ses yok.
-Bu ibneyi de veriyoruz.
Slaaaaash¦... Adamin biri suda hizla yuzuyor ve karsiya geciyor.Tekrar kosup havuzun obur kenarina geliyor:
-Nerede o ****?
-Beyefendi o havuzun karşısında
Adam saskin saskin:
-O degil, Beni havuza iten **** nerede?
FIKRANO: 0016
Akillanma
Temel on sekizlik oğlunu evlendiriyor. Çok erken değil mi diye soranlara,
- Simdi evlensin, sonra akli paşina celir, o zaman da evlentiremem, diyor.
FIKRANO: 0017
2 Kilo Yeter
Adamın biri, Kayseriliye sormuş :
-Bir eşeği boyamak için kaç kilo boya gerek!
Adamı baştan ayağa süzen Kayserili :
-Senin boydaki bir eşek için iki kilo yeter!
FIKRANO: 0018
Tramplen
Temel :
- Yüzme havuzuna cittim, peni attilar
demiş. Nedeni sorulunca:
- Havuza işedum, demiş.
- Amaan herkes işiyor, seni niye kovdular, denince Temel şöyle cevap vermiş:
- Tramplenden işedum.
FIKRANO: 0019
Yaralı temel
Temel yüksek bir binanin altinci katindan asagi düser.Hemen basina merakli bir kalabalik toplanir.Yoldan geçen bir adam merakli kalabaligi yararak yarali temele dogru egilerek sorar;
-Hayrola kardes ne oldu.
Yarali temel güç bela konusarak cevaplar.
-Haçan bilmeyrum pende simdu celdum
FIKRANO: 0020
Deniz Feneri
Bi amerikan ucak gemisi seyir halinde ilerlerken radar ekraninda bir baska eko gorur,ucak gemisi komutani derhal telsiz e gecerek konusmaya baslar "Onumde bana dogru yaklasmakta olan gemi derhal aksi rotaya donerek yolumdan cekil!" karsidan cevap gelir "siz cekilin" komutan sinirlenir ve tekrar eder "onumdeki (pruvamdaki)gemi burasi amerikan ucak gemisi derhal cekil " karsidan ise bir muddet sonra cevap gelir "burasi da Deniz feneri istasyonu"
Bu Günlük Bu Kadar Yarın Dewam Ederiz bye
FIKRA NO : 21
Ondan iyi doktor yok
Kulakları duymayan bir adam hastanede yatan bir arkadaşını ziyarete gitmek istemiş.Düşünmüş ben ne sorarım, o ne cevap verir, diye. Klasik cevaplara göre konuşmayı tasarlamış, cümlelerini zihninde hazırlamış."Nasılsınız" derim, o da "İyiyim" der.Bende, "Oooh ne güzel"
der, devam ederim.Hastaneye gidip arkadaşının başucuna varmış.
-Nasılsın, iyi misin?
-Ölüyorum.
-Oooh, ooh ne iyi.Ne ilaç veriyorlar?
-Zehir.
-O ilaç çok iyidir.Doktorun kim?
-Azrail.
-Ondan iyi doktor yoktur.
FIKRA NO : 22
Şeker
Küçük Onur 4-5 yasilarina gelince annesine sormus:
- anne ben nasil dunyaya geldim? annesi
- bir aksam babam bi seker aldi ve yastigin altina koydu sabah bi baktik ki sen varsin.
Bunu duyan Onur durur mu, hemen ayni aksam gitmis bi seker almis ve yastigin altina yerlestirmis...
Sabah kalkmis ki bir de ne gorsun sekerin kokusunu alan karincalar temel yastigin altina ususmus. Bunun uzerine Onur:
- ahhh ahh hepinizi oldururdum ama baba yuregi dayanmiyor.
FIKRA NO : 23
Öldükten sonra
Rusya'da torunu babaannesine sormuş. "Lenin nasıl biri?" Babaanne " Çok iyi biriydi bize ekmek verdi" demiş. Torun "Peki Brejnew nasıl biriydi?" Babaanne "Çok kötüydü çok insan öldürdü ve bizi ekmeksiz bıraktı" Torun "Peki Yeltsin nasıl?" Babaanne " Eee daha bilmiyoruz. Öldüğü zaman öğreniriz."
FIKRA NO : 24
Alışkanlık
Doktor, hastasını uyarmış :
-Bakın, sonra söylemediydi demeyin, bu uyku haplarına devam edecek olursanız, sizde alışkanlık yaratır.
Hasta bilgiç bilgiç gülümsemiş :
-Sen ne diyorsun Doktor Bey! Ben bu hapları evelallah yirmi yıldır alırım, henüz alışkanlık yaptığını görmedim daha!
FIKRA NO : 25
Kamp
Temel ve Dursun, Güney Amerikada bir kampa giderler. Rahat olsun diye, karyolada yatmaya baslarlar. Temel üstte, Dursun alttadir. Ilk gün ve ikinci gün kizilderililer gelip Temel i döverler. Fakat Dursun a hiç bir sey olmamistir. Temel, Dursun la yerini degisir. Üçüncü gün de, kizilderililer gelir ve sef:
-"Yahu,biz üstteki adami çok dövdük, bugün de alttakini dövelim" der, ve yine Temel i dövüp giderler.
FIKRA NO : 26
Uyanık Eco
Birgün A.Necdet Sezerle Ecevit avrupada bir konseye katılıyorlar bizimkiler tam yemeğe başlayacaklar ecevitin gözü sezere takılıyor sezer o anda vay be ne güzel kaşık bunu semraya götürsem iyi sükse yaparım deyip kaşığı cebine indiriyor bunu gören ecevit içinden ulan bunu rahşan semrada görürüse oda ister deyip bitane araklamaya karar veriyor tabi konseyde herkesin önünde bir çan var kaşığı buna vurunca konuşma sırası sana geçiyor ecevit tam kaşığı alacak kaşık çana çarpıyor bunu üzerine ecevit bizi davet ettiniz sağolun deyip olayı kapatıyor tam tekrar davranıyor yine çarpıyor yine yine derken ecevit sinirleniyor son bidefa daha alacakken yine çarpıyor bu sefer ecevit diyorki: Bakın size bir sihirbazlık yapacam şimdi şu kaşığı göüyorsunuz dikkatli bakın şimdi bunu alıyorum cebime indiriyorum bakın sezerin cebinden çıkıyor
FIKRA NO : 27
Bağırmamiştur
Dilbilgisi dersiydi.Ögretmen çocuklara soru sordu:
-Çocuklar,bağirmadim,bağirmadin,bağirmadi deyince ne anlarsiniz?
Ögretmen çok parmak beklerken kimse parmak kaldirmadi.Neden sonra temel parmak kaldirdi:
-Telaşa gerek yoktur,kimse bağırmamiştur.
FIKRA NO : 28
Çamaşır
Çogunlugunu lazlarin teşkil ettigi komando bölügü 10 gündür ormanda,çamurda, aç susuz pislik içinde egitim yapmaktadir.11.nci gün komutan çavus Dursun'u çağırır:
-Çavus,10 gündür bölük gayet iyi bir performans gösterdi bizde onlari ödüllendirelim, bugün çamasir degistirebilirler artik.
Dursun:
-Basüstüne Komitanum.
Dursun çavus bir heves koşarak bölügü toplar:
-Sizlere çok sevinecegunuz bir haber cetirdum..Komitan izin verdi bugün erat çamasir degistirecek, siraya geçin degistirun.Temel sen Idrisle.Ismail sen Kemalla. Sadik sen Cemalla...
FIKRA NO : 29
Peştemal
Timur bir gun yanina Hoca'yi da alarak Aksehir'in Meydan Hamamina gider.
Soyunup pestemallara sarinip sicak bolume gecerler. Gobek tasinda oturup bir yandan sohbet ederken bir taraftan terlerler.
Derken Timur Hoca'ya sorar.
-Hoca sen bir deryasin! kiymet bicmesini bilirsin. Su halimle ben kac para ederim?...
Hoca;
-On akce der.
Kendisine bu kadar az kiymet bicilmesi Timur'u kuplere bindirir.
-Bre gafil sen bana nasil on akce ettigimi soylersin bu parayi sadece pestemal yapar! deyince
Nasreddin Hoca boynunu bukerek;
-Doğru ben onu hesaba katmadım! der.
FIKRA NO : 30
O zaman gör feryadi
Hoca esegini kaybetmis ve ariyor, bu arada da neseli bir turku tutturmus.
Birisi kendini sormaktan alikoyamaz:
-Hoca Efendi, esegini kaybettigini herkes bilirken, turku soylemeni duymak eglenceli gorunuyor. Oysa kaybina feryat edip aglaman beklenirdi!
-Son bir umidim, aptal mahlukun su kucuk tepenin arkasinda olabilecegidir, arkadas. Eger degilse, bekle ve gor o zaman sen bendeki aglamayi feryadi!
FIKRA NO : 31
Maç
İki Karadeniz takımı: Ordu sporla Sinop maç yapıyorlarmış. O esnada stadın yanından bir tren geçiyormuş. Sinoplular trenin düdüğünü hakemin biti düdüğü zannetmişler. Ve sahayı terk etmişler. Kalan 85 dakikada Ordu spor da gol atamayınca maç 0-0 berabere bitmiş.
FIKRA NO : 32
Bisküvi
Acemi er, levazım başçavuşuna yakınır :
-Başçavuşum, bize yemekte ördek böreği verdiler.Yemin ederim ki, içinde bir gram bile ördek eti yoktu.
-O halde? diye yanıtlar başçavuş.Sen hiç asker bisküvisi yedin mi?
-Şey...yani evet, başçavuşum.
-İçinden hiç asker çıktı mı, ulan!
FIKRA NO : 33
Kutup Ayısı
Yavru kutup ayisi babasinin yanina gelip sormus
-Baba ben gercekten kutup ayisi miyim?
-Elbette yavrum nereden cikardin bunu?
-Allah Allah?!.. deyip gitmis yavru ayi.
Bu sefer annesinin yanina gitmis ve sormus,
-Anne ben gercekten kutup ayisi miyim?
-Tabii evladim kutup ayisisin.
-Yani sen babami hic aldatmadin degil mi, ben gercekten babamin ogluyum.
-O ne bicim soz, baban duymasin ikimizi de oldurur.
yine Allah Allah?!.. deyip, yeniden babasinin yanina gitmis yavru ayi.
bir daha sormus yaa baba Allah askina doru sole bak beni evlatlik falan
almadiniz degil mi? yani ben sizin oz oglunuzum.
Baba dayanamamis artik oglum sen manyak misin dedim ya sana bizim
oglumuzsun diye, hem sen neden ikide birde soruyorsun ki bunu?
yavru ayi:
-Donuyorum anasini satayim donuyoruuuum yaaaa...
FIKRA NO : 34
Temel'in Rüyası
Temel, birgün rüyasında kendini balonda görmüş. Giderken balon delinmiş. Temel de parmağını deliğe sokmuş... Sabah uyandığında Temel'in parmağı Dursun'un burnundaymış...
FIKRA NO : 35
Şaklat
Kişin Bektasi ile Arap gemide ayni kamarada alt üst yataga düşmüşler. Aksama fasulya ile kafayi ceken Bektasi ve arkadasi, yataga girerler. Birara siddetli bombardimanla koku ortaligi zehirler. Bu durum arka arkaya yinelenince, Arap egilerek:
"Ya Bektasi, bu isi sessiz yapsan olmazmi?"
Bektasi umarsiz isi sessiz idare etmeye baslamis. Oysa ki, seslide Arap burnunu tikar zehhiri idareli kullanirmis, fakat ardi sira gelen sessizlere savunmasiz kalinca, daha cok rahatsiz olmus ve egilerek Bektasi'ye:
"şaklat ya bektaşi şaklat", demis.
FIKRA NO : 36
Trafik Canavarı
-Temel bir gun bol miktarda haşere ilaci icer...Koma halinde hastaneye kaldirilir. Komadan cikinca doktor:
-Zorun neydi o kadar ilaci ictin?
Temel heycanla inleyerek;
-Ben soforum yolda bir tabela gordum.
-Icunuzdeki trafik canavarini oldurun yazayi daa.
FIKRA NO : 37
Serbest seçim
Karadeniz kiyisindaki temelin oteline tam pansiyon kalmaya gelen istanbullu turist iki gun sonra feryadi basmis:
- Seyahat acentasi bizi buraya yollarken "yemekte serbest secim" diye yolladi. Oysa iki gundur yemeklerde hamsiden baska birsey yok. Nerede serbest secim?
-Temel aciklamis:
-İster yersiniz ister yemezsiniz. iste size serbest seçim..
FIKRA NO : 38
Ben senin yaşında
Küçük Mustafa ders çalışıyor, babası da köşesinde kahve içiyormuş.Bir aralık Mustafa sormuş :
-Baba, elektirik nedir?
-Elektirik?...Elektirik, şey!...Vallahi, ben de bilmiyorum oğlum.Ne kötü her gün görüp kullandığımız şey halbuki.
Mustafa boynunu bükmüş, tekrar çalışmaya koyulmuş.Bir zaman sonra tekrar seslenmiş :
-Baba!
-Ne var oğlum?
-Gök gürültüsü neden olur?
-Gök gürültüsü mü?Şey!Gök gürültüsü...Doğrusu ben de bilmiyorum...
Çocuk tekrar çalışmaya başlamış çaresiz.Biraz sonra tekrar seslenmiş :
-Baba!
Ardını getirmediği için babası merak etmiş :
-Ne vardı oğlum, birşey mi soracaktın?
-Hiç! deyip, boynunu bükmek zorunda kalmış çocuk.Babası devam etmiş konuşmaya :
-Söyle bakalım, ne soracaktın?.
-Yoo...Öyle pısırıklık etme, sor oğlum, sor!Ben hayatta bütün öğrendiklerimi sora sora öğrendim.
FIKRA NO : 39
Bayramdan Bayrama
Bektaşiye sormuşlar :
-Rakı içer misin?
-Akşamdaaaan akşaaaama...
-Namaz kılar mısın?
-Bayramdan bayrama, bayramdan bayrama...
FIKRA NO : 40
Eşkıya
Önlerini birden eskiyalar kesmis, eger isimleri akrabalarinin isimlerinden degilse öldüreceklermis.
Temel'e demis ki:
-"Senin adin ne?"
-"Adim Temel"
-"Tamam, seni öldürecem."
Sira Fadime'ye gelmis;
-"Senin adin ne?"
-"Fadime" demis
Sira yine Temel'e gelmis
-"Senin adin neydi?"
-"Adim Temel de kahvede Fadime diyular"
Fıkra No: 0041
Kawasaki
Temel yillarca çalistiktan sonra nihayet bir kawazaki sahibi olur motoru alir ve otoyolda denemeye çikar bir süre sonra gerekli hiza ciktinca önünde gitmekte olan mersedes otomobile yanasir cami tiklar söför cami acar ne var der temel abi sen kawazaki biliyonmu diye sorar adam git isine der basar gider temel hizla yetisir tekrar sorar abi sen kavazaki biliyonmu adam basar gider bu olay 3-4 kez devam eder mersedes söförü dayanamaz kenara ceker ve bekler bir süre gittikten sonra ileride bir kaza oldugunu görür iner arabasindan olay yerine yaklasir bide ne görsün temel kanlar içinde yerde yatar yanina yaklasir ne oldu der temel perisan hafif kafasini kaldirir abi sen kavazaki biliyonmu der kizgin adam biliyorum ne olmus der temel abi freninin yerini soracaktim der.
Fıkra No: 0042
Şarampol
Temel bir sirkette otobüs soförüymüs. Bir gün otobüsle sarampolden asagi yuvarlanmis. Otobüsten tek sag Temel çikmis. Ambulansta sormuslar:
-Kaza nasil oldu?
Temel de:
-Otobüsle cideydum ki iki koyin karsima çiktu, ben de kaza yaptum.
Ambulanstakiler çikismislar:
-Lan salak koyunlari ezseydin de yolcular ölmeseydi!, demisler.
Temel dogrularak cevap vermis:
-Ben de öyle yaptim. Birinci koyinu hakladum, ikincisi sarampole kaçtu! demis.
Fıkra No: 0043
Direk
Iki boyaci olan Temel (kisa boylu) ile Idris (uzun boylu), bir bayrak diregi boyama isini almislar.
Bu is icin ne kadar boya alacaklarini hesaplamak icin diregi olcmeye calismislar.
Capini olcmek kolay olmus ama yuksekligi??
Onu olcmek icin Temel Idris'in omuzlarina cikmis ama diregin tam tepesine ulasamamis.
Idris; "Ben senden uzun boyluyum. Bir de ben deneyim" deyip Temel'in omuzlarina cikmis ama gene ayni sonuc...
Oturup ne yapacaklarini dusunurken yanlarina iri-yari bir adam yaklasip ne yaptiklarini sormus.
Temel'le Idris sorunu anlattiktan sonra, adam diregi yerden guc bela sokup yere yatirmis.
Boyunu olcup tekrar yerine diktikten sonra yoluna devam etmis.
Gittikten sonra Idris'le Temel bakisip gulusmusler:
"Aptal herife bak! Biz ona yuksekluguni sorduk o bize uzunluguni verdi."
Fıkra No: 0044
Ne zaman?
Temel'e sormuşlar;
-"Kadınlardan hoslanmaya ne zaman basladin?"
-"Haçan erçek olmadiklarinu anladugum zaman."
Fıkra No: 0045
35 Yıllık
İki arkadaş golf oynayarak ve iyi vakit geçirerek halı gibi çimenlerle kaplı sahada dolaşmaktadırlar. Sahanın yanından geçen yolda büyük ve kalabalık bir cenaze konvoyu görürler. Adamlardan biri, şapkasını çıkartır, büyük bir saygıyla cenazeye doğru dönerek diz çöker, içinden bir kaç küçük dua mırıldanır ve yine aynı saygı ile ayağa kalkar.
Arkadaşı çok etkilenmiştir.
- "Hey!" der,
- "Sen gerçekten temiz yürekli iyi bir insansın!.."
- "Tabii," der adam.
- "Ne de olsa 35 yıllık karımdı."
Fıkra No: 0046
Yazı-Tura
Temel üniversite sınavına girmiş. Her soruda yazı-tura atarak cevapları vermiş. İki saat sonra öğrencilerin çoğu sınav kağıdını verip salonu terk etmiş. Temel ise hala yazı-tura atıyormuş. Sınav danışmanı, ne yaptığını anlamak için Temel’ in yanına gelmiş:
-Bütün sorular için yazı-tura atıyorsun, hala bitiremedin mi?
-Hocam, 1 saat önce bitirdim. Şimdi cevaplarımı kontrol ederim!...
Fıkra No: 0047
Kuyruk
Fadime,Temelcik'e,
-Kedinun kulağuni çekersen pen te senun kulağunu çekerum;çimdiklersen pen ta senu çimdiklerum,ona cöre.
-Pen ta kuyruğunu çekarum daa..
Fıkra No: 0048
10,9,8..
Adamin biri doktora gitmis.Doktor muayene etmis ve bizimki sormus:
-"Ne oldu doktor bey? Ne kadar ömrüm kaldi?" Doktor cevaplamis:
-"10" Bizimki de
-"Ne 10'u doktor bey, gün mü, ay mi sene mi?" Doktor:
-"9, 8, 7, 6...."
Fıkra No: 0049
Byram
Sabah kahvaltısında kadin eşine "Emininm sen bugünün ne olduğunu hatırlamıyorsun bile" der. "Tabi ki hatırlıyorum hayatım" diyen adam dışarı çıkar. Öğleye doğru evin kapısı çalınır. Çiçekçi çocuk, harika bir kırmızı gül bukaeti getirmiştir. Bir süre sonra kapı tekrar çalınır. Bu defa gelen, köşedeki pastanenin çırağıdır. O da kocaman bir çikolata kutusunu bırakıp gider. Öğleden sonra gelen bir kutudan da olağanüstü güzellikte bir elbise çıkar. Kadın kocasının dönmesini zor bekler ve daha kapıda boynuna sarılır ve de ekler:
-Önce çiçekler, sonra çikolata ve en son da mükemmel elbise. Bu, hayatıdaki en güzel Cumhuriyet Bayramı...
Fıkra No: 0050
Temel
Yargıç, otomobil çalmak suçundan sanık olarak karşısına getirilen Temel'esordu:
- Otomobil çalmışsın, bunu neden yaptın söyler misin?
- Sahibi yok sanmiştum...
- Peki, sahibi olmadığı kanısına nereden vardın?
- Mezarluğun önine parketmiştu da...
2> (Hazırlanıyor)
Bugün 39 ziyaretçi (44 klik) Efsane Oldu!
Bugün 6 ziyaretçi (15 klik) Efsane Oldu!
Tasdf
Read More »
Powered by WordPress